Ankara Keçisi-Tiftik Keçisi

Tiftik Keçisi İç Anadolu Bölgemizi ekonomik olarak kalkındıracak çok stratejik bir keçi ırkımızdır. Yeter ki Tiftik keçisi yetiştiriciliği geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi önemsenip Tiftik (Ankara) keçisi yetiştiriciliği yaygınlaşsın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Tiftik yetiştiricisinin ürettiği Tiftiği hak ettiği fiyattan satılmasını sağlasın. Çok yakın gelecekte tiftik keçisi üretimi çiftçiye büyük paralar kazandıracaktır.

Tiftik kumaşından yapılmış elbiseler insan sağlığı açısından çok değerlidir. Tiftik, radyoaktif ışınlara karşı insanı koruyan bir özelliğe sahiptir. Sanayimiz de ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)' nde Mehmetçiğin elbisesi tiftik kumaşından yapılmalıdır. Tiftik kumaşı insanı kışın sıcak yazın da serin tutar. Alerjik etkenler taşımaz. Yine tiftik sentetik kumaşlarda olduğu gibi kanserojen özelliğe sahip değildir.

Tiftik keçisi beslemek bir vatan savunmasıdır. Türk çiftçisinin şahlanması için gelin İç Anadolu Bölgemizde tekrar Tiftik Ankara keçisi yetiştiriciliğine başlayalım. Konfeksiyonculardan ısrarla tiftikten yapılmış elbise istemeliyiz.

Tiftiği Kullanım Alanları

1-Elbise üretiminde kumaş yapımında

2-Kısa lifli yünlerden keçe ve fötr şapka yapımında

3-Eldiven, çorap, şapka şal ve baş örtüsü dokumasında kullanılır.

4-Kalın tiftikten elde edilen ipliklerden halı ve battaniye yapılır.

5-Döşemelik kumaş ve triko üretiminde tiftik yaygın kullanılır. Tiftik yün kumaşlarda olduğu gibi kendini çekmez. Tiftik kumaşı diğer kumaşlara göre daha parlaktır. Tiftik kumaşı insan tenine ipeksi bir yumuşaklık hissi verir. Tiftik kumaşı insan bedenine nefes aldırır. Güzel giyinmek isteyenler için tiftik kumaşları en doğru tercihtir.

 6-Tiftikden hediyelik eşya yapımı yaygınlaşmaktadır.

7-Ayakkabı sanayisinde, bot ve terlik yapımında

8-Boya sanayisinde, boya rulolarında, ıstampalarda

8-Peruk ve çocuk oyuncaklarında tiftik güvenle kullanılır.

Sanayicilerimiz için doğru hammadde tiftiktir.

Tiftik Satışı ve Temini için Tiftik Birlik http://tiftikbirlik.com.tr


Tiftik Keçisi (Ankara Keçisi) Yetiştiriciliği

Esas yetiştirme yeri Ankara ve çevresi olduğu için Tiftik keçisi tüm dünyada ‘Angora’ (Ankara) keçisi olarak bilinir. Küçük ve zarif yapılı bir ırktır. Gerek tekeler gerekse keçiler genellikle boynuzludur. Bu keçi ırkında kulaklar uzun ve sarkıktır. Tiftik keçilerinin büyük çoğunluğu beyazdır ancak Siirt ve Mardin yörelerinde siyah, kahverengi ve gri renkte tiftik veren keçiler rastlanmaktadır. Vücut yandan bakıldığında bir dikdörtgeni andırır. Yetiştiriciliği meraya dayalı olarak yapılmaktadır. Bu keçinin en önemli verimi tiftiktir. Tiftik uzun, yumuşak ve parlak elyaftan oluşan değerli bir tekstil hammaddesidir. Orta ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir.

Verim Özellikleri:
Keçilerde canlı ağırlık 30-40 kg, erkeklerde ise 45-55 kg arasındadır. Tiftik keçileri genellikle sağılmaz ancak sağıldıklarında yavrunun emdiği süt hariç 25-50 kg süt vermektedir. Laktasyon süresi de 120-130 gündür. İkiz doğum oranı: %2-5 ve sütte yağ oranı %3,4 – 3,6 arasındadır. Kirli tiftik verimi dişilerde 3-4 kg, erkeklerde 5-6 kg arasındadır. Lüle uzunluğu: 13-16 cm ve elyaf çapı 30-33 mikrondur

Ankara Keçisi tiftik verimiyle diğer keçilerden ayrılan, Orta Asya'da tarih sahnesine çıkmış, günümüzden 7-8 yüzyıl önce, Türklerin Anadolu'ya gelirken beraberlerinde getirdikleri bir keçi ırkıdır.

Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra, özellikle İç Anadolu'nun iklim koşullarına uyum sağlamış, ırk özellikleri netleşmiş ve bu bölgeye özel bir ırk olarak ünü dünyaya yayılmıştır. 1840'lı yıllara kadar sadece İç Anadolu da yetiştirilmiş ve bu tarihten sonra Güney Afrika'ya (1838) ve Amerika'ya (1849) götürülmüş ve bu ülkelere de uyum sağlamıştır.

Anadolu'ya özgü olan bu ırk, tüm dünyada da Ankara Keçisi (Angora goat) olarak tanınmaktadır.

 Ankara Keçisinden elde edilen en önemli ürün tiftik olmakla beraber, etinden, derisinden ve nadir olarak da sütünden yararlanılmaktadır. Tiftik, ayrıca mohair olarak da bilinir. Bu tanım batı dillerine Arapça ‘muhhayyer’den geçmiştir.

Bugün dünyanın birçok ülkesinde Ankara Keçisi yetiştirilmekte ve yüksek verimler elde edilmektedir. Ancak elde edilen tiftik, incelik ve yumuşaklık gibi önemli özellikleri bakımından yurdumuzda üretilen tiftikler seviyesine ulaştırılamamıştır. Diğer ülkeler tiftik verimini ortalama 4 kg’a (3- 6) çıkarmıştır. Yurdumuz da ise tiftik verimi 1,8-2 kg civarındadır.

Tiftik, parlak elastik, zararlı güneş ışınlarını geçirmeyen, nem çeken, ısıya dayanıklı, kolayca boyanabilen ve kolay kir tutmayan bir elyaf olmasından dolayı, dokuma sanayinin vazgeçilmez bir hammaddesidir; tekstil ve trikotaj sanayinde aranılan bir ürün özelliğiyle erkek ve kadın dış giyim sanayinde, döşemelik kumaş üretiminde, dekoratif amaçla, battaniye, halı, şal, şapka, atkı üretiminde, astarlık kumaş olarak, tela, battaniye ve kilim yapımı gibi değişik alanlarda kullanılmaktadır.

Ülkemizde Ankara Keçisi varlığı ekonomik, sosyal ve doğal faktörlerin etkisi altında her geçen gün azalma göstermektedir. Bu azalmada tiftik fiyatlarındaki yetersizlik ve pazar sorunu, meraların bilinçsiz kullanımı ve ziraat alanlarına dönüştürülmesi, yine meraların orman alanı olarak kullanılması, yetiştiricilere gerekli bilginin verilerek yoğun yetiştiricilik yöntemlerine alıştırılmaması, et fiyatlarının tiftik fiyatlarına göre daha fazla artması gibi nedenler rol oynamaktadır.

Şu an yetiştiriciliği sürdüren yurttaşlarımızın çoğu için tek neden, geleneksel değerlere bağlılıktır.



A)    TÜRKİYE’DE:

Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında artış gösteren Tiftik Keçisi varlığı, 1960’lı yıllara kadar bu artışı sürdürmüş, ancak 1970’li, özellikle 1980’li ve 1990’lı yıllarda düşmüştür.

A) ANKARA’DA:

Tiftik Keçisinin en iyi uyum sağladığı doğa koşulları İç Anadolu Bölgesi ve kuru hava iklimine sahip Siirt Vilayetimizde mevcuttur. Ancak ülke genelinde görülen tiftik keçisi yetiştiriciliğinden kaçış ve tiftik keçisi sayısındaki azalma, Ankara’ya da aynı şekilde yansımaktadır. Hayvan sayısında yaşanan azalma aynı biçimde verime de yansımıştır. 1940’lı yıllarda 1.000.000 baş civarında bulunan keçi varlığı 82.000 civarına düşmüştür.

         Ankara’da son 10 yıl içerisinde Tiftik Keçisi varlığı %60 oranında azalmış olup bu azalmada ülkemizde ki ve dünyadaki genel ekonomik değişmeler başlıca nedeni oluşturmaktadır.

            2001 Yılında Ankara’da 82.322 baş Tiftik Keçisi mevcudu bulunmaktadır.



Tiftik Keçisi

Ankara keçisi diye bildiğimiz Tiftik keçisi bir zamanlar yaklaşık 300 yıl Osmanlı imparatorluğunu sırtında taşıdı. Yünü değerli bu hayvandan yapılan yün, kumaş ve elbiseler tüm dünyaya köhne tezgahlarda yapılıp Osmanlı kumaşı olarak dağıtıldı, pek yüksek olmayan fiyatlarla satıldı, adeta kapışıldı. Hint kumaşı ve İngiliz kumaşı rakip olabilirdi ama Hint malları pahalı, İngiliz malları kalitesizdi, sanayi vardı ham madde iyi değildi.

Sonunda İngilizler işin sırrını araştırıp, Anadolu’ya casuslar gönderip tiftik keçisine kadar geldiler. Şaşırtmaca ve hikayeyle

3 – 4 çift damızlık keçiyi kaçırıp Güney Afrika’ya (çünkü hayvanın yaşadığı ortama en uygun benzer iklim oradaydı) götürülürlerken Akdeniz’de gemideyken bunların damızlık değil kısır olduklarını anladılar. Türk çiftçisi uyanmış damızlık vermemişti.

Yılmayan İngilizler bu kez padişahı zorla ve kandırarak yazılı müsaade imzalatıp Anadolu’ya geldiler. Bu kez 6-7 çift damızlık alıp gittiler.

Onlar üretip çoğalttı. Onlar sanayisini yapıp sanayisini güçlendirdi. Onlar dünyayı sarstı. İleri teknoloji ile kaliteyi ucuza mal ettiler. Osmanlı fiyat düşüremedi çünkü üretim miktarı kısıtlıydı. Mal satamadı. Sanayiyi pekiştiremedi. Tezgahlar kapandı. Tiftik keçileri değerini kaybetti. Türk kumaşı unutuldu gitti.

Şimdi tiftik keçileri sadece hayvanat bahçelerinde kaldı… kumaşlar hafızalarda bile kalmadı.

Not: İlginiz çektiyse mutlaka araştırın. Hayret edeceksiniz.

Alıntıdır.


GEŞMİŞTE EMPERYALİST SÖMÜRGEÇİLER BÜYÜK OSMANLI İMPARATORLUĞUNU NASIL SÖMÜRGELEŞTİRİP SONRA DA SİLAHLA ZORLA İŞGAL ETTİLERSE BU GÜNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR VARLIKLARIMIZI, TOPRAKLARIMIZI, MADENLERİMİZİ, ŞİRKETLERİMİZİ, BANKALARIMIZI YAĞMALADIKLARINI GÖRMÜYOR MUYUZ UYAN YÜCE TÜRK MİLLETİ, TİTRE VE KENDİNE GEL GÜN DİRİLİŞ GÜNÜDÜR.ÇÖZÜM GAZİ MUSTAFA KEMAL İN YOLUNDA GİTMEKTİR.

 İÇ ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞAYIP DA TİFTİK KEÇİSİ BESLEMİYEN ÇİFTÇİLERİMİZİ HAYRETLE KARŞILAMAMAMAK MÜMKÜN DEĞİL.YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR, ATA SÖZÜNÜN GEREĞİ MİLLETCE YENİDEN MİLLİ KEÇİ IRKIMIZA SAHİP ÇIKIP TİFFTİK KEÇİSİ YETİŞTİRİÇİLİĞİNE YENİDEN DÖNMEK ZORUNDAYIZ.ÇÜNKÜ TİFTİK YETİŞTİRİÇİLİĞİ GELEÇEKTE ÇOK ÖNEMLİ BİR SEKTÖR OLAÇAKTIR.HİÇ BİR ÜLKE TİFTİK KEÇİSİ KONUSUNDA TERECİYE TERE SATAMAZ,ÇÜNKÜ TİFTİĞİN ANA VATANI TÜRKİYEDİR.İÇANADOLU'LU ÇİFTÇİLERİN TİFTİK(ANKARA KEÇİSİ)YERİNE SAANEN KEÇİSİ YETİŞTİRİÇİLİĞİNE YÖNELMELERİNİ YADIRGAMAMAK İÇTEN BİLE DEĞİL.ATALARIMIZA SAYGININ GEREĞİ GELİN HEP BİRLİKTE TİFTİK KEÇİSİ YETİŞTİRİÇİLİĞİNE TEKRAR BAŞLAYALIM.

EMPERYALİST BATILI DEVLETLERİN TEZGAHLADIĞI 2001 EKONOMİK KRİZİNDEN SONRA TİFTİK ARAŞTIRMA ENSTİTÜMÜZÜN İMF TARAFINDAN KAPATTIRILMASI ÇOK MANİDARDIR.

VETERİNER HEKİM CENGİZ TORUN



 

Tiftik Keçisi Haberi
Kazan'da Ankara Keçisi tiftiğinin tezgahlarda dokunmasıyla elde edilen ve Osmanlı Saraylarında padişahların ve seçkin insanların kullandığı Sof Kumaşı'nın üretimine başlandı.

Kazan'da Ankara Keçisi tiftiğinin tezgahlarda dokunmasıyla elde edilen ve Osmanlı Saraylarında padişahların ve seçkin insanların kullandığı Sof Kumaşı'nın üretimine başlandı.

Tiftik ve Sof Araştırma ve Geliştirme Derneğinin hazırladığı "Ankara'nın tarihi Sof Kumaşının şehrin kültürel ve ekonomik hayatına yeniden kazandırılması projesi" Ankara Kalkınma Ajansı, Kazan Kaymakamlığı ve belediyenin desteğiyle hayata geçirildi.

Türkiye'de ilk defa Kazan'da üretimi yapılmaya başlanan ve Ankara'nın tarihi değerlerinden olan Sof Kumaşının üretimi için Kazan'da bir dokuma atölyesi kuruldu. Kazan'daki bayanlar arasından seçilen 16 kursiyer üretim öncesi aldıkları teorik ve pratik eğitimin ardından uzman öğreticilerin gözetiminde Sof Kumaşının üretimine başladı. Kursiyerler haftanın 3 günü dokuma yaparken 2 gün de kumaşlardan yapılacak giysi, hediyelik eşya ve aksesuar tasarımı yapıyor.

Sof üretimine başlanması nedeniyle dokuma atölyesinde düzenlenen törene Kaymakam Veysel Beyru, Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Tiftik ve Sof Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Ömeroğlu katıldı.

Kurs öğreticilerinden Yrd. Doç. Dr. Cavidan Başer konuklara Sof Kumaşı dokuma atölyede yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgiler vererek amaçlarının Osmanlı Döneminde özellikle de saraylarda ve seçkin insanlar tarafından yoğun olarak kullanılan ve bugün artık yok olmuş Ankara'nın tarihi ve kültürel bir değeri olan Sof Kumaşını yeniden gün yüzüne çıkarmak olduğunu söyledi.

Belediye Başkanı Lokman Ertürk Kazan'ın alt ve üstyapısıyla, sosyal donatı alanlarıyla herkesin gıpta ile baktığı önemli bir yere geldiğini ancak bununla birlikte tarihi ve kültürel değerleri yaşama va gelecek kuşaklara aktarma konusundaki duyarlılığını da koruduğunu belirtti.

Ertürk "Vaktiyle Ankaramızın tarihi ve ekonomik bir değeri olan ve saray halkının tercih ettiği Ankara Sof Kumaşının bugün Kazan'da yeniden üretiliyor olması bizim için ayrı bir anlam ifade ediyor" dedi.

Tiftik ve Sof Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Ömeroğlu

Tiftik keçisini Anadolu'ya Türklerin getirdiğini ve 13. Yüzyıldan itibaren de Ankara'da Sof Kumaşının üretilmeye başlandığını kaydederek, "Ankara Sof Kumaşıyla meşhurdu ve Ankara ekonomisi Sof üzerine dayanıyordu. Öyleki 18. Yüzyılda Ankara vergi gelirlerinin %90'ını Sof Kumaşından elde edilen gelirlerden oluşturuyordu. Sof öyle bir kumaştı ki özellikleri itibariyle çok pahalı olduğu için bunu İstanbul'daki seçkin kişiler, padişah ve etrafı ile yabancı ülkelerde yine saraylılar kullanıyorlardı. Sof Kumaşı Kazan'da yıllar sonra ilk kez üretilmeye başlanıyor" dedi.

Muhabir: Nuğman GÖKTAŞ

Yayınlayan: Ömer Erim Baştımar

 


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis